NAMUS - VATAN - KOKOREÇ
Adına şiirler ve şarkılar yazdıran, yasaklanacağı duyulduğu zaman Türk'lerin elinden evladı alınmış gibi olan ve rahmetli Savaş Ay abimizin bile programında haftalarca konuşularak sektör çalışanlarını ağırladığı, geceleri hep yolumuzun AOÇ'de o tezgahlarına düştüğü, dünyalar kadar paralar için bile vazgeçemediğimiz, namusumuz, anamız, bacımız yerinde olan, ayrılık ihtimalinin bile Türkiye'yi karıştırdığı " KOKOREÇ ".
Kokoreç Sanatı İcra Edilirken Hissedilen
Ankara sokaklarının özellikle gecelerinin en uğrak mekanı olan kokoreççiler, kadın, erkek, genç, yaşlı herkesin sevgilisi olan kokoreç sıraları ve sanatçı kişilikli kokoreç ustaları, ahenkle dans eden bıçakları derken bizi bizden alan ve kendimizi izlemekten alı koyamadığımız kokoreçler.
Dumanlar çıkıyor ve insanlar biz izdiham oluşturmuş, herkes sıralarda, sokakları kadınların kahkahaları dolduruyor, gecelere akmalardan gelen ablalarımız ayaklarında topuklu ayakkabıları ile sıralara geçmiş eve geçmeden son gecenin cilasını çekerek evlerinin yolunu tutacaklar.
Hemen ödemeni yapıp sıranda yer alıyorsun ve başlıyorsun beklemeye, hani normalde şurada bu kadar bekle para vercez deseler beklemezsin ama konu kokoreç olduğu zaman sabahlara kadar en yüksek topuklu ayakkabılar ile bile beklersin. Zaten sıra beklerken sıkılamazsında kokoreççi abimiz şovlar icra ederken resmen o koskoca kalabalığı da etkisi altına alıyor.
Adam kokoreç kesmiyor, resmen bıçağı ve kesme tahtası ile kokoreçe serenat yapıyor. Adamın bir tezgahı var, bir kesme tahtası, 2 adet kesme bıçağı ama şöyleeee büyük, afilli ve büyüleyici bıçaklar. Kokoreç için baharatlar ve hemen karşısında şişlere geçirilmiş pişmekte olan kokoreçler. Nazlı kızlar gibi döne döne, nazlı nazlı kızararak pişiyor ve sizlerin damağında bırakacağı o lezzetli dansı için hazırlanıyorlar.
Kokoreççi Abimizin Kokoreçi O Kesme Tahtasına Alışı
Kokoreççi abimiz kokoreçi o kesme tahtasına alışı ve her kesin nefesini tutarak sanki dünyanın en büyük ve en heyecanlı şovunu izlemeye başlayacağı o an ki sabırsızlık ve heyecanla gözlerini o tezgaha kitlemiş bir şekilde bakıyor.
Veee Kokoreç Show Başlar....
Karşınızda Ankara'nın en iyi kokoreççisi ve ona nam katan nazlı kızımız kokoreç için perde açılıyor, SAHNEEEEE.....
O kesme tahtası üzerine yavaşça yerleştirilen kokoreçler, artık sahnede ve kokoreççi abimizin elindeki bıçaklar kokoreçler ile buluşıyor. Tak tak tak tak sesleri eşliğinde bazıları kokoreççi abilerimizin elinin hızına yetişemesen de mezdekeye göbek attırıcak bir ritim ile o güzel kokoreçi hızlı hızlı doğrayarak seni senden alan bir ritimle sırada kokoreçini beklerken dans etmekten kendini alamayacağın derecede bir senfoni ile serenat yapıyor sanki kokoreçe.
Milli yiyeceğimiz olan kokoreç hem minik minik parçalara ayrılıyor hem de baharatlar ile iyice harmanlanıyor. Bu esnada da dönen şişlerin üzerine serilmiş ekmekler de ısınırken bir yandan da kokoreçin yağını emiyor ve o bile heyecanlı kokoreç ile buluşarak sizin ellerinizin arasına geleceği an için heyecanlı ve kokoreç ile beraber daha lezzetleniyor.
O kesme tahtası üzerinde yapılan o kesme şovları en büyük sirk gösterilerinden daha çok ilgi çeker. Çünkü kokoreççi abimiz öyle eli hızlı hareketler ile minik minik doğrar ki kokoreçi kendini izlemekten asla alı koyamazsın.
Sanki şovunu yapan aslan terbiyecisinin şapkası elinde seyircileri selamlarken topladığı ekstra bahşişleri toparlar edasında da yanında duran bahşiş kutusu da dolar da taşar. Ankara'da değil yanlızca Türkiye'de nereye giderseniz gidin mutlaka kokoreççiler o şehrin en kıymetli abileridir. Yaptıkları sanat ile ve bu kutsal yiyecekle bizleri buluşturan bu abiler şehrin kalbi bizim içinde sanatçı niteliğindedirler.
90'lılar Bilmez " KOKOREÇ YASAKLANIYOR "
Evet Avrupa birliğine girme çabalarımız esnasında sayın " Avrupa Birliği " farkındaysanız hala sayın diyorum fakat aradaki resmiyeti korumak adına, dedi ki bize evet evet Türk Halkına dedi ki " biz sizi Avrupa Birliğine alırız fekat siz bu kokoreçi yasaklayın " dedi ama bence sonrasında oluşan görüntüler ve yaşanan olaylardan sonra onlarda çok pişman oldular ki geri vites yaptılar hemen yani sen Türk Milletinin damarında akan o asil kandaki kokoreç oranını azaltmaya kalkarsan olacaklar çok da güzel şeyler olmaz.
İşte sene bin dokuz yüz çift sıfır o aralar sevgili kirli sakallı ve A harfli şapkası ile tonton abimiz sokakların sözcüsü ve nabzını tutan ve Türkiye'nin her zaman can damarından vuran olayların aydınlatılmasını sağlayan Savaş Ay abimiz kokoreç konusunda da duyarsız kalamadı ve stüdyoda kokoreççi abilerimizi misafir ederken bir yandan da kokoreç tezgahları ile kokoreç yapmalarını sağladı ve Avrupa Birliğini boykot etti.
Ne mi oldu ? hahahha Avrupa Birliği o programdan sonra Ferhat ve Şirin yada yabancı deli aşıkları Romeo ve Juliet gibi olan kokoreç ve Türk Milletini ayıramayacağını anlatan ve kan donduran o görüntülerden sonra geri vites yaparak neredeyse kendi sokaklarında kokoreç satacakken dönem Cumhurbaşkanları tarafından zor durduruldu.
Adına şarkılar yazıp söyleyen Mirkelam mı istersiniz? Günlerce konuşulan programlar mı? Tv programlarında bas bas bağıran kokoreççi abiler mi istersin ne arasan hepsi oldu. Sevgili Mirkelam'a da buradan teşekkürü bir borç biliriz. Çünkü kendisi son derece duyarlı bir şarkı yaparak hem Türkiye'nin ve Türk Halkının kanayan yarası olan ve duygularına tercüman olan " kokoreç sensiz olmaz " adlı çalışmasını yapması hem de dünyaya kokoreç sevgimizin ispatı olan o şarkıyı yaptığı için teşekkür etmeden geçemiyoruz. Adına ilk şarkı yapılan milli yiyeceğimiz kokoreçtir. Ardından şakşuka içinde bazı şarkılar yapılıp söylendi fakat bu durum konumuz dışı bir durum.
Bu Kadar Duygusal Dakikalardan Sonra Ankara Kokoreççileri
Evet tüm bunlar yaşandıktan sonra sanki yemin etmişçesine çılgınlar gibi dolup dolup boşalan Ankara kokoreççileri ve tüm Ankara'yı her semtte her köşe başında her sokak arasında nöbet duran kokoreççi abilerimiz ve bu direnişe el veren Ankara Halkı takdire şayan bir görev üstlenerek günümüz Ankara gençleri için direndiler.
Bugün yediğin kokoreçi, kokoreç diyip geçme mazisinde neler neler saklar o kokoreçler, senin için ataların ve kokoreç nasıl direndi o abilerimiz nasıl direndi bilemezsin.
Ankara'da Nerelerde Kokoreç Yenir
Ankara'daki kokoreççilerin ana vatanı Atatürk Orman Çiftliğidir. Fakat günümüzde her sokak başında da aracı olmayan kişiler için nöbete duran ve bu vatanın gençlerini bekleyen kokoreççi abilerimiz vardır. Bazıları bir küçücük dükkan da showlarını yaparlar, kimileri de minibüslerde ve seyyar kokoreç arabalarında ama kimse onları durduramaz.
Size en yakın kokoreççileri bulmak için aşağıya link bırakıyorum oradan Ankara'daki kokoreççilere ulaşabilirsiniz.
Özellikle gece gezmelerinden ve alınan alkolden sonra yenen o kokoreçler Türk Milletinin asla vazgeçemeyeceği ilk 3 ana maddelerden biri oldu. Bu maddeler 1. Namus 2. Vatan 3. Kokoreçtir. Türk Milleti olarak her şeyden vazgeçsek de bu 3 maddeden asla vazgeçmeyiz. En büyük kanıtımız da geçmiş tarihlerde yaşanan olaylardır.
Yalnız hiç fark ettiniz mi bilmem ama hiç bir hayvan sever görmedim ki kokoreç yemeyin desin. Sakatat seven bir millet olduğumuz işkembeden çorba yapmamızdan da belli olmasının yanı sıra hayvan severler tarafından da ayaklanmaya sebep olmayan tek hayvansal gıda olarak da yine düşkünlüğümüzü gözler önüne sermektedir.
Bol kokoreçli günler dileriz efenim.
Kokoreç Sanatı İcra Edilirken Hissedilen
Ankara sokaklarının özellikle gecelerinin en uğrak mekanı olan kokoreççiler, kadın, erkek, genç, yaşlı herkesin sevgilisi olan kokoreç sıraları ve sanatçı kişilikli kokoreç ustaları, ahenkle dans eden bıçakları derken bizi bizden alan ve kendimizi izlemekten alı koyamadığımız kokoreçler.
Dumanlar çıkıyor ve insanlar biz izdiham oluşturmuş, herkes sıralarda, sokakları kadınların kahkahaları dolduruyor, gecelere akmalardan gelen ablalarımız ayaklarında topuklu ayakkabıları ile sıralara geçmiş eve geçmeden son gecenin cilasını çekerek evlerinin yolunu tutacaklar.
Hemen ödemeni yapıp sıranda yer alıyorsun ve başlıyorsun beklemeye, hani normalde şurada bu kadar bekle para vercez deseler beklemezsin ama konu kokoreç olduğu zaman sabahlara kadar en yüksek topuklu ayakkabılar ile bile beklersin. Zaten sıra beklerken sıkılamazsında kokoreççi abimiz şovlar icra ederken resmen o koskoca kalabalığı da etkisi altına alıyor.
Adam kokoreç kesmiyor, resmen bıçağı ve kesme tahtası ile kokoreçe serenat yapıyor. Adamın bir tezgahı var, bir kesme tahtası, 2 adet kesme bıçağı ama şöyleeee büyük, afilli ve büyüleyici bıçaklar. Kokoreç için baharatlar ve hemen karşısında şişlere geçirilmiş pişmekte olan kokoreçler. Nazlı kızlar gibi döne döne, nazlı nazlı kızararak pişiyor ve sizlerin damağında bırakacağı o lezzetli dansı için hazırlanıyorlar.
Kokoreççi Abimizin Kokoreçi O Kesme Tahtasına Alışı
Kokoreççi abimiz kokoreçi o kesme tahtasına alışı ve her kesin nefesini tutarak sanki dünyanın en büyük ve en heyecanlı şovunu izlemeye başlayacağı o an ki sabırsızlık ve heyecanla gözlerini o tezgaha kitlemiş bir şekilde bakıyor.
Veee Kokoreç Show Başlar....
Karşınızda Ankara'nın en iyi kokoreççisi ve ona nam katan nazlı kızımız kokoreç için perde açılıyor, SAHNEEEEE.....
O kesme tahtası üzerine yavaşça yerleştirilen kokoreçler, artık sahnede ve kokoreççi abimizin elindeki bıçaklar kokoreçler ile buluşıyor. Tak tak tak tak sesleri eşliğinde bazıları kokoreççi abilerimizin elinin hızına yetişemesen de mezdekeye göbek attırıcak bir ritim ile o güzel kokoreçi hızlı hızlı doğrayarak seni senden alan bir ritimle sırada kokoreçini beklerken dans etmekten kendini alamayacağın derecede bir senfoni ile serenat yapıyor sanki kokoreçe.
Milli yiyeceğimiz olan kokoreç hem minik minik parçalara ayrılıyor hem de baharatlar ile iyice harmanlanıyor. Bu esnada da dönen şişlerin üzerine serilmiş ekmekler de ısınırken bir yandan da kokoreçin yağını emiyor ve o bile heyecanlı kokoreç ile buluşarak sizin ellerinizin arasına geleceği an için heyecanlı ve kokoreç ile beraber daha lezzetleniyor.
O kesme tahtası üzerinde yapılan o kesme şovları en büyük sirk gösterilerinden daha çok ilgi çeker. Çünkü kokoreççi abimiz öyle eli hızlı hareketler ile minik minik doğrar ki kokoreçi kendini izlemekten asla alı koyamazsın.
Sanki şovunu yapan aslan terbiyecisinin şapkası elinde seyircileri selamlarken topladığı ekstra bahşişleri toparlar edasında da yanında duran bahşiş kutusu da dolar da taşar. Ankara'da değil yanlızca Türkiye'de nereye giderseniz gidin mutlaka kokoreççiler o şehrin en kıymetli abileridir. Yaptıkları sanat ile ve bu kutsal yiyecekle bizleri buluşturan bu abiler şehrin kalbi bizim içinde sanatçı niteliğindedirler.
90'lılar Bilmez " KOKOREÇ YASAKLANIYOR "
Evet Avrupa birliğine girme çabalarımız esnasında sayın " Avrupa Birliği " farkındaysanız hala sayın diyorum fakat aradaki resmiyeti korumak adına, dedi ki bize evet evet Türk Halkına dedi ki " biz sizi Avrupa Birliğine alırız fekat siz bu kokoreçi yasaklayın " dedi ama bence sonrasında oluşan görüntüler ve yaşanan olaylardan sonra onlarda çok pişman oldular ki geri vites yaptılar hemen yani sen Türk Milletinin damarında akan o asil kandaki kokoreç oranını azaltmaya kalkarsan olacaklar çok da güzel şeyler olmaz.
İşte sene bin dokuz yüz çift sıfır o aralar sevgili kirli sakallı ve A harfli şapkası ile tonton abimiz sokakların sözcüsü ve nabzını tutan ve Türkiye'nin her zaman can damarından vuran olayların aydınlatılmasını sağlayan Savaş Ay abimiz kokoreç konusunda da duyarsız kalamadı ve stüdyoda kokoreççi abilerimizi misafir ederken bir yandan da kokoreç tezgahları ile kokoreç yapmalarını sağladı ve Avrupa Birliğini boykot etti.
Ne mi oldu ? hahahha Avrupa Birliği o programdan sonra Ferhat ve Şirin yada yabancı deli aşıkları Romeo ve Juliet gibi olan kokoreç ve Türk Milletini ayıramayacağını anlatan ve kan donduran o görüntülerden sonra geri vites yaparak neredeyse kendi sokaklarında kokoreç satacakken dönem Cumhurbaşkanları tarafından zor durduruldu.
Adına şarkılar yazıp söyleyen Mirkelam mı istersiniz? Günlerce konuşulan programlar mı? Tv programlarında bas bas bağıran kokoreççi abiler mi istersin ne arasan hepsi oldu. Sevgili Mirkelam'a da buradan teşekkürü bir borç biliriz. Çünkü kendisi son derece duyarlı bir şarkı yaparak hem Türkiye'nin ve Türk Halkının kanayan yarası olan ve duygularına tercüman olan " kokoreç sensiz olmaz " adlı çalışmasını yapması hem de dünyaya kokoreç sevgimizin ispatı olan o şarkıyı yaptığı için teşekkür etmeden geçemiyoruz. Adına ilk şarkı yapılan milli yiyeceğimiz kokoreçtir. Ardından şakşuka içinde bazı şarkılar yapılıp söylendi fakat bu durum konumuz dışı bir durum.
Bu Kadar Duygusal Dakikalardan Sonra Ankara Kokoreççileri
Evet tüm bunlar yaşandıktan sonra sanki yemin etmişçesine çılgınlar gibi dolup dolup boşalan Ankara kokoreççileri ve tüm Ankara'yı her semtte her köşe başında her sokak arasında nöbet duran kokoreççi abilerimiz ve bu direnişe el veren Ankara Halkı takdire şayan bir görev üstlenerek günümüz Ankara gençleri için direndiler.
Bugün yediğin kokoreçi, kokoreç diyip geçme mazisinde neler neler saklar o kokoreçler, senin için ataların ve kokoreç nasıl direndi o abilerimiz nasıl direndi bilemezsin.
Ankara'da Nerelerde Kokoreç Yenir
Ankara'daki kokoreççilerin ana vatanı Atatürk Orman Çiftliğidir. Fakat günümüzde her sokak başında da aracı olmayan kişiler için nöbete duran ve bu vatanın gençlerini bekleyen kokoreççi abilerimiz vardır. Bazıları bir küçücük dükkan da showlarını yaparlar, kimileri de minibüslerde ve seyyar kokoreç arabalarında ama kimse onları durduramaz.
Size en yakın kokoreççileri bulmak için aşağıya link bırakıyorum oradan Ankara'daki kokoreççilere ulaşabilirsiniz.
Yalnız hiç fark ettiniz mi bilmem ama hiç bir hayvan sever görmedim ki kokoreç yemeyin desin. Sakatat seven bir millet olduğumuz işkembeden çorba yapmamızdan da belli olmasının yanı sıra hayvan severler tarafından da ayaklanmaya sebep olmayan tek hayvansal gıda olarak da yine düşkünlüğümüzü gözler önüne sermektedir.
Bol kokoreçli günler dileriz efenim.