NAPOLYON ABİMİZ YAŞASA KESİN AVM OLURDU

blog yazısı ekle !

NAPOLYON ABİMİZ YAŞASA KESİN AVM OLURDU

Ankara'da misafirlerimiz geldiğinde ilk gezdirmeyi düşündüğümüz yer avmler oluyor. Sahi neden bu kadar çok gezecek yerimiz varken özellikle avmleri seçiyoruz? Çünkü hayatımızın gezmek için ayırdığımız vaktinin en az % 85 ini avmler de geçiriyoruz.


Bir avmye girdiğinde istersen yemek ye istersen kozmetik alışverişi yap istersen ayakkabı al istersen kıyafet al, beyaz eşya al, elektronik eşya al, kafede otur, kuyumcuya git, pasta al, market alışverişi yap, tencere - tava al, çamaşır çorap al, oyuncak al, ne istersen onu yap. Sinemaya git, spor salonuna git, çocuklar için eğlence merkezlerine git yeter ki sen adım at kuaföre bile gidebilirsin.



Bence Kadınlara Kurulmuş En Büyük Tuzak AVM'ler


Ankara'da bir avm'ye girdiğinizde şöyle bir analiz yapmak için etrafınıza bakın ilk giriş kapısından en üst kata kadar analiz amaçlı bir tur atın vitrinlere sadece göz gezdirin bakın neler fark edeceksiniz. İlk kapıdan girdiğinizde genelde sizleri kuyumcular ve danışma karşılar, ilerledikçe kafeler, parfümeriler ve ev eşyası satan yerler görmeye başlarsınız. Ev eşyasından kastımda en ünlü markaların yan yana dizilerek yemek takımları, çeyiz setleri gibi mutfak araç ve gereçleri satan mağazalara denk gelirsiniz.

İlerledikçe yine yan yana dizilmiş kıyafet mağazaları, saatçiler falan ne arasan avm'de bulacaksın ya her şey var anacım. Eczanesinden medikalcisine, seyahat acentasından ped shopuna varana kadar senin aklına gelmeyen şeyler bile var. Hele o en alttaki dünyalar güzeli yapı marketleri avmlerin en can alıcı noktalarından biridir.

Bir diğer can alıcı nokta ise fast food katlarıdır. Her damak tadına uygun mekanlar vardır, kimi al git ötede ye der gibi self servistir, kimiyse "aman efendim hoş geldiniz siz buralara kadar gelmişken biz sizleri kendi restoranımızın önünde kendi masalarımızda ağırlayalım ki çay dahi olsa buradan alın. Hem siz yorulmayın garsonumuzda var" edasındadır. Sen hangisini tercih ediyorsan ona geçip oturursun yani bir avm'ye girip de 1 TL dahi olsa harcamadan çıkarmamaya yeminli yerlerdir.

Avm'ler O Kadar Da Kötü Yerler Değil


Aslında güçlü bir iradeye sahipseniz asla kötü yerler değildir. Çarşı da pazarda dünya kadar yol yürüsen bu kadar çok seçenek, bu kadar çok ürün ve hizmet yelpazesini bir arada bulman imkansız. Tabi durum böyle olunca rekabette kaçınılmaz oluyor. Tüm avmlerin mağaza vitrinlerinde en çok denk geldiğiniz şey üründen ziyade " % 70 İndirim " , " 3 Al 2 Öde" , " Kaçırılmaz Fırsat" gibi en dehşetli ve en sihirli afişlerdir. Öyle ki o an vitrinde ne olduğu değil o korkunç derecede cazibedar kaçırılmayacak fırsatlardır.

Ne varmış içeride bir bakalım mı ? dediyseniz pamuk eller cebe zamanı gelmiştir. İhtiyaçtan değil de daha çok kaçırılmayacak fırsatlar yarışı sizi alışveriş yapmaya zorlayacaktır. Eeee Ankara'da yapılacak bir şey yok diyenler de en çok alışveriş merkezlerinde dolaştıklarına göre bol bol alışveriş yapmak da kaçınılmaz bir son oluyor.

Aslında gerçekten indirimde olan ve ihtiyacımız olan ürünleri aldığımız, fazla vakit kaybetmeden nerede neyi bulacağımızı anlatan o güzel AVM PLANLARINA bakarak alacağımız ürünleri rahatça bulduğumuz, yemeğimizi de en istediğimiz şekilde bulup stres atmak için kullanabileceğimiz alanlardır. Fakat biz insanlar her şey gibi avmleri de nasıl kullanacağımızı bilmiyoruz. Sonra hemen bir iftira hemen bir çamur atma hali, bir çirkinleşmeler falan klasik o cümle de kurulur hemen " bu avmler hep para tuzağı canım ya ".

Sen Bir Kadınsan En İyi Arkadaşın Avmdir


Şahsen ben bir kadının en iyi arkadaşının avmler olduğuna son derece kuvvetli bir şekilde inanıyorum. Düşünsene içeri giriyorsun o döner kapıdan hemen xray cihazlarından sen ve çantan geçmek üzere yürürken birde tepeden klima havayı üfürdü ve saçların uçuşarak havana hava kattı verdin çantayı xray'e vallahi üst düzey güvenlik.

O an şıkır şıkır süslenmiş ve sana gerdan kırar gibi göz kırpar gibi bakan o mağazalar sana bakıyor. Işıl ışıl vitrinler seni çağırıyor. Avmler sana her zaman küçük sürprizler yaparak seni şımartır, sevgilinden de iyi tanır seni, neyi sevip neyi sevmediğini de en iyi avmler bilir.

Ankara'da Aşklar Alışveriş Merkezlerinde Yaşanıyor Güzelim


Belki birazdan aşık olacağın o ayakkabıyı göreceksin vitrinde ve o ayakkabıya dokunmak için o mağazaya gireceksin. Hemen seni karşılayan o satış danışmanı arkadaşa danışarak o aşık olduğun ayakkabıyı sana uygun numarasını getirecek nazikçe ayağından ayakkabını çıkaracaksın. (o an ufak bir kokuyor olabilir mi korkusu ile kalp atışın hızlansa da )

Hemencik o aşk, o dünyalar güzeli ayakkabı bir kutu içerisinde satış danışmanın elinde doğumhane kapısından babasına uzatılan çocuk edası ile sana uzatılacak ve sen gözlerinden kalpler çıkarak başınla onaylayıp ayağını ona uzatacaksın Sindirella'nın ayakkabısı gibi nazikçe ayağına geçirilen o ayakkabı cuk diye ayağına olacak nefesin kesilecek sanki o anda tüm alışveriş merkezindeki insanlar sana ve ayakkabına bakıyor gibi ama bir yandan da zaman durmuş ve ayakkabı ile sarmaş dolaş oluyorsun.

Hemen diğer tekini de getiren aşkınızın şahidi olan satış danışmanı ile avm içerisinde el ele tutuşarak şen kahkahalar koşturacak gibi size ve ayakkabınıza bakar. Aşkınıza ilk andan beri şahit olan o satış danışmanı belki hayatının en büyük aşkına bu avm içerisinde şahit olur. Bu aşkın bedeli ne olacak peki ?

O mutluluk sessizliği tedirgin bir şekilde bozulur ve o soru sanki tüm alışveriş merkezi içerisinde çınlarcasına satış danışmanına sorulur. Fiyatı ne bunun? Bir an aşkı bastırmak adına ve gelecekte duyacağın fiyat kaygısı ile aşkını küçümser gibi konuştun kırılmasa bari diye düşünürken onun dudakları arasında aşkınızın geleceğini belirleyen o kelimeler dökülür. " % 70 indirim var efendim denemiş olduğunuz ayakkabı 180 TL der. " İşte o an evet evet o an sizin kalp atışlarınız kavuşma anı heyecanı ile çarpar. Bu aşk her bedeli ödemeyi hak ediyordur ve o ayakkabı alınır.

Dedim ya avmler küçük sürprizler yapmayı sever diye...

Ankara Alışveriş Merkezleri Hem de İyi Bir Sırdaştır


Avmden sırdaş olur mu ? demeyin öyle de olur ki ... Mesela biraz şişiniz !!?!?! olduğu bir anda alışverişe çıkmış olabilir ve her zaman aldığınız bedenden 1 beden daha büyük bir pantolon almış olabilir ve eve gelir gelmez hemen etiketini kesip kimse görmeden o pantolonunda 1 beden küçük kıyafetler arasında yer almasını sağlamış olabilirsiniz. İşte bu sır siz sessizliğinizi bozmadığınız sürece avm ve sizin aranızda saklanacak bir sırdır.

Siz belki de bir kozmetikçiye girerek gerekli gereksiz bir çok alışveriş yaparak depresyonunuzu üstünüzden atmaya çalışmış, belki terasında bir sigara içerken iki damla göz yaşı da dökmüş olabilirsiniz ama buda sizin ve alışveriş merkezinin arasında bir sır olarak kalacaktır.


Belki de kimseye söyleyemeyeceğiniz kadar pahalı bir alışveriş de yapmış olabilirsiniz olsun oda aranızda kalacaktır. Belki de biraz özel olan ev yapımı maskeleriniz için gizli sırlarla dolu olan o tarifinizi de kimse ile paylaşmaz iken girdiğiniz lokman hekim mağazasından alışveriş yapıp çıktığınızı da kimseye söylemez sırdaşınız olan alışveriş merkezleri.

Yemek katına çıkıp " sadece bir salata ve taze bir meyve suyu ile diyete devam" diye düşündüğünüz ama hamburgerler ve kolaları gömüp, yada 1.5 iskender yiyip yanına da bol yağlı ve köpüklü yayık ayranı içtiğinizi için diyetinizi bozduğunuzu da emin olabilirsiniz ki kimseye söylemez.

Siz o avm'ye o kadar sırlarınızı verip sonra başka bir alışveriş merkezinde yine yeni işler ve alışverişler peşinde olabilirsiniz ve bunu sizin sadık dostunuz olan alışveriş merkezi bu durumu duyabilir. İnanın size küsmeyecek yine ona dönüp geldiğiniz için bu ufak kaçamağınızı göz ardı edecektir.

Dünya bir yana alışveriş merkezleri bir yana bir kadının sizce de en iyi dostu alışveriş merkezleri değil midir? Hele bir de Ankara'da yaşıyorsa kaçınılmaz olarak en yakın arkadaşı alışveriş merkezleri olacaktır.

Durumlar böyle olunca teorimin doğruluğunu kanıtlar nitelikte olan bu örnekler ile size söylemek isterim ki çok sevgili para dostu olan Napolyon günümüzde yaşasaydı hele bir de Ankara'da yaşasaydı kesin ama kesin alışveriş merkezi olurdu.